30 Mayıs 2009 Cumartesi

Otobüs' te Taciz


Toplu taşıma araçlarında tacizler sadece erkekler tarafından değil, kadınlar tarafından da yapılır oldu.

Geçmiş zamanlarda özellikle İstanbul' da, kadınlara tacizin adı " fordçuluk " olarak adlandırılıyordu ve çok sayıda vakaalara rastlanır olmuştu. Milenyumda modernleşen İstanbul ve taşıma araçları bu sayıyı azaltsa da özellikle erkeklerin sapık damgası yeme korkusu fordçuluğun azalmasına sebep oldu.

Yine de seyahatlerimde az çok fordçuluğa rastlasam da, bunlar genellikle yanlışlıkla yada kalabalık araçlarda sıkışıklıktan kaynaklanan hadiselerdi.

Kadın yolcuların sıkışık otobüste kendilerine yer verilmesi yada daha geniş bir dikilme alanına sahip olma isteği etrafındaki erkeklere bilerek temas etme ve kötü kötü bakarak ürkütme sebebiyle yaptıklarını çok gördüm ve başıma da geldi.

Ceketimin ucu, çantam, şapkam yada herhangi bir şekilde kadınlara temas etmemeye çalışmak inanın uzun yolculuklarda çok zor. Bu gibi durumlarda hemen inerim otobüsten. Mazallah anlamazsın kadın dönüp sapık diye serzenişte bulunsa bütün yolcularda dayak yeme hadisesi ürkütür beni.

Sayın kadınlar! lütfen toplu taşıma araçlarında yer kapmak yada daha geniş bir alana sahip olmak için erkekleri zor durumda bırakacak hareketler yapmayın.

Biliyorsunuz ki bazı şeyleri elde etmek için vücudunu kullananlara toplumda iyi gözle bakmazlar.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

çok güzel açıklamışsın üstad...

Adsız dedi ki...

Travma sonrası stres bozukluğu durumu çocuk için gerçekten çok sıkıntılı ve belirgin işlev kaybına yol açan bir durumdur. Çocukta bu durumda depresyon , okul başarısızlıkları , sosyal fobi , içe çekilme , arkadaşlardan uzak kalma , hayata ve geleceği yönelik ümitsizlik görülebilir. Bu durumda olan her çocuğa aile – hekim – okul üçgeni içerisinde belirgin bir psiko sosyal destek saglanmalıdır.Adli Tıp Raporunun nasıl hazırlandığı da tartışma konusu. Ruh Sağlığı gibi subjektif konuda sadece mağdur beyanı alınarak rapor verilmesi hukuk sistemiyle bağdaşmamaktadır. Bunu dile getiren bir sürü makale, yaşanmış olay olmasına rağmen nasıl olur da Adli Tıp Kurumu ayağını sağlam basmadan rapor hazırlar, anlamak mümkün değil. Çocuğun ders başarısının düştüğünü neden çocuktan dinleyip,hiçbir kayıt ders notlarına bakmadan kananate ulaşır.Lehe olan kanıtların hiç birisinin bilirkişiye gönderilmeden karar verilmesi, adil yargılanmayı zedeleyeceğini düşünüyorum