8 Eylül 2011 Perşembe

iett plakasız otobüsleri

Ne zamandır merank etmekteydim.

İstanbul trafiğinde gördüğüm kırmızı renkli, yüksek, gürültüsünden yanınızdakini bile duyamadığınız, kapkara dumanını salına salına gezen, içinde kışın üşüme yazın terleme hizmeti verilen bu Ikarus marka otobüsler nedir?

İnternette yaptığım araştırmaları aşağıda okuyabilirsiniz..

----------------------------

İstanbul Büyükşehir Belediyesi gümrük borcu olan otobüsleri yaklaşık 15 seneden beri ruhsatsız çalıştırıyor. Trafik kaydı olmayan Ikarus marka otobüslerin sigortalı olup olmadığı ise bilinmiyor. İstanbul trafiğinde, gümrük vergisi, yıllık plaka vergileri ödenmemiş ve ruhsatı olmayan plakasız otobüslerle kamuya toplu taşıma hizmeti veriliyor. İstanbul Belediyesi bu uygulamayı yaparken, model uygulaması zorunluluğu getirdiği diğer toplu taşıma işletmecilerine de bir anlamda haksızlık ediyor. Plakasız bir araç dendiğinde ilk akla gelen trafik kaydının olmayışıdır. Trafik kaydı olmayan bir aracın, 2010 Avrupa Başkenti olarak ilan edilen İstanbul trafiğinde işletilmesini nasıl karşılamalıyız ?

Macaristan’dan 1992-1994 yıllarında ithal edilen İkarus marka otobüsler, gümrük vergileri ödenmediğinden, mevzuata göre gümrükten çıkamamıştı. Ne olmuştu, nasıl olmuştu da bu otobüsler, trafik ve gümrük mevzuatına aykırı bir şekilde trafiğe çıkabilmişlerdi ? Adeta içinden çıkılmaz gibi görünen plakasız otobüslerle ilgili olarak İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden yetkililerle görüştük. Nurettin Sözen döneminde başlayıp R. Tayyip Erdoğan, Ali Müfit Gürtuna ve şimdiki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın döneminde hala devam etmekte olan plakasız belediye otobüsleri sorununa yetkililer ne cevap verdi ?

İETT Genel Müdürlüğü’nden yetkili bir isimle yaptığımız görüşmede ilk önce plakasız belediye otobüslerinin var olup olmadığını soruyoruz. Yetkili, bunların 1992–1994 yılları arasında alındığını, gümrük vergileri ödenmediği için plakasız olduklarını dile getiriyor ve bu araçların şu an toplu taşımada kullanılmaya devam ettiğini belirtiyor.İETT Genel Müdürlüğü’ndeki yetkili “Bunlar şu anda gümrüğün aracı, gümrükte görünüyor. Dolayısı ile plaka alamıyorsunuz. Plaka almak için geriye dönük bir sürü ödeme yapılması lazım” deyince, akıllara bu araçların gümrükten nasıl çıkartıldığı sorusu geliyor.

İETT Genel Müdürlüğü’nden görüştüğümüz başka bir yetkiliye bu soruyu soruyor, otobüslerin gümrükten ‘Yed-i Emin’le alındığını öğreniyoruz. Bunun üzerine Yed-i Emin’in ne olduğunu araştırdığımızda, bir malı mülkiyetine geçirmek maksadıyla değil, sahibinin naibi olarak, sahibine gerektiğinde iade etmek maksadıyla elinde bulunduranlara dendiğini öğreniyoruz. Fakat İstanbul Büyükşehir Belediyesi gümrük vergileri ödenmemiş, ruhsatı alınmamış, trafikte kaydı bulunmadığı için plakası olmayan araçları adeta mülkiyetine geçirmiş gibi çalıştırmaya devam ediyor.

Ayrıca Trafik Kanunu’na göre plakasız araçların trafik sigortasının yapılıp yapılmayacağını sorduğumuz bir yetkili, plakasız aracın, trafik kaydı olmadığı anlamına geldiğini belirtiyor. Trafik kaydı olmayan bir aracın da trafik sigortasının yapılamayacağını söylüyor. Yetkili ayrıca bu araçların herhangi bir kazaya karışması halinde de kaza tutanağını sadece polislerin tutabildiğini dile getiriyor. İstanbul trafiğinde toplam 2 bin 795 adet belediye otobüsünden 1100 adede yakınının plakasız olduğu düşünülürse, her gün binlerce insanin trafik sigortası olmayan otobüslerle, şehir içi trafiğinde seyahat ettiği gerçeği ortaya çıkıyor.

Başka bir açıdan bakıldığında da toplu taşıma yapan tüm işletmecilerin plakasız trafiğe çıkması mümkün değilken Büyükşehir belediyesi’nin uygulamadaki kanundan muaf tutulduğu görülüyor. Konu ile ilgili görüştüğümüz bazı vatandaşlar ise, “Belediyenin hizmet etmek amacıyla yaptıkları doğru ancak bunu yaparken yasaları ihlal etmesi ya da özel izinlerle uygulamaları meşrulaştırma yoluna gitmesi doğru değil. Bu, taşımacılıkta çifte standardı da beraberinde getirir. Bu da bazı sakıncalar doğurur” görüşünde birleşiyorlar.

kaynak:http://www.kamyontr.com/plakasiz-iett-otobusleri-ikarus.html

----------------------------

İstanbul Büyükşehir Belediyesi gümrük borcu olan otobüsleri yaklaşık 15 seneden beri ruhsatsız çalıştırıyor. Trafik kaydı olmayan Ikarus marka otobüslerin sigortalı olup olmadığı ise bilinmiyor.

İstanbul trafiğinde, gümrük vergisi, yıllık plaka vergileri ödenmemiş ve ruhsatı olmayan plakasız otobüslerle kamuya toplu taşıma hizmeti(!) veriliyor. İstanbul Belediyesi bu uygulamayı yaparken, model uygulaması zorunluluğu getirdiği diğer toplu taşıma işletmecilerine de bir anlamda haksızlık ediyor...

Plakasız bir araç dendiğinde ilk akla gelen trafik kaydının olmayışıdır. Trafik kaydı olmayan bir aracın, 2010 Avrupa Başkenti olarak ilan edilen İstanbul trafiğinde işletilmesini nasıl karşılamalıyız?

Macaristan’dan 1992-1994 yıllarında ithal edilen İkarus marka otobüsler, gümrük vergileri ödenmediğinden, mevzuata göre gümrükten çıkamamıştı.

Ne olmuştu, nasıl olmuştu da bu otobüsler, trafik ve gümrük mevzuatına aykırı bir şekilde trafiğe çıkabilmişlerdi?

Adeta içinden çıkılmaz gibi görünen plakasız otobüslerle ilgili olarak İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden yetkililerle görüştük.

Nurettin Sözen döneminde başlayıp R. Tayyip Erdoğan, Ali Müfit Gürtuna ve şimdiki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın döneminde hala devam etmekte olan plakasız belediye otobüsleri sorununa yetkililer ne cevap verdi?

İETT Genel Müdürlüğü’nden yetkili bir isimle yaptığımız görüşmede ilk önce plakasız belediye otobüslerinin var olup olmadığını soruyoruz. Yetkili, bunların 1992–1994 yılları arasında alındığını, gümrük vergileri ödenmediği için plakasız olduklarını dile getiriyor ve bu araçların şu an toplu taşımada kullanılmaya devam ettiğini belirtiyor.

İETT Genel Müdürlüğü’ndeki yetkili “Bunlar şu anda gümrüğün aracı, gümrükte görünüyor. Dolayısı ile plaka alamıyorsunuz. Plaka almak için geriye dönük bir sürü ödeme yapılması lazım” deyince, akıllara bu araçların gümrükten nasıl çıkartıldığı sorusu geliyor.

İETT Genel Müdürlüğü’nden görüştüğümüz başka bir yetkiliye bu soruyu soruyor, otobüslerin gümrükten ‘Yed-i Emin’le alındığını öğreniyoruz.

Bunun üzerine Yed-i Emin’in ne olduğunu araştırdığımızda, bir malı mülkiyetine geçirmek maksadıyla değil, sahibinin naibi olarak, sahibine gerektiğinde iade etmek maksadıyla elinde bulunduranlara dendiğini öğreniyoruz.

Fakat İstanbul Büyükşehir Belediyesi gümrük vergileri ödenmemiş, ruhsatı alınmamış, trafikte kaydı bulunmadığı için plakası olmayan araçları adeta mülkiyetine geçirmiş gibi çalıştırmaya devam ediyor.

Ayrıca Trafik Kanunu’na göre plakasız araçların trafik sigortasının yapılıp yapılmayacağını sorduğumuz bir yetkili, plakasız aracın, trafik kaydı olmadığı anlamına geldiğini belirtiyor. Trafik kaydı olmayan bir aracın da trafik sigortasının yapılamayacağını söylüyor.

Yetkili ayrıca bu araçların herhangi bir kazaya karışması halinde de kaza tutanağını sadece polislerin tutabildiğini dile getiriyor.

İstanbul trafiğinde toplam 2 bin 795 adet belediye otobüsünden 1100 adede yakınının plakasız olduğu düşünülürse, her gün binlerce insanin trafik sigortası olmayan otobüslerle, şehir içi trafiğinde seyahat ettiği gerçeği ortaya çıkıyor.

Başka bir açıdan bakıldığında da toplu taşıma yapan tüm işletmecilerin plakasız trafiğe çıkması mümkün değilken Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamadaki kanundan muaf tutulduğu görülüyor.

Konu ile ilgili görüştüğümüz bazı vatandaşlar ise, “Belediyenin hizmet etmek amacıyla yaptıkları doğru ancak bunu yaparken yasaları ihlal etmesi ya da özel izinlerle uygulamaları meşrulaştırma yoluna gitmesi doğru değil. Bu, taşımacılıkta çifte standardı da beraberinde getirir. Bu da bazı sakıncalar doğurur” görüşünde birleşiyorlar.

Zekai EROĞLU
www.tasimacilar.com

Hiç yorum yok: